Edirne

Edirne, serhat (sınır boyu) kentlerimizin başında gelen, İstanbul’un fethine kadar Osmanlı devletine 92 yıl başkentlik yapmış özel bir şehirdir. Tarihi eser yoğunluğu bakımından dünyanın en zengin ikinci şehri olan Edirne, konumu itibariyle ülkemizin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Biri demiryolu diğerleri karayolu olmak üzere toplam 5 sınır kapısı vardır (Kapıkule kara, Kapıkule gar, Pazarkule, İpsala ve Hamzabeyli).

42 rakımlı ve 2022 yılında 153.000’i merkezde olmak üzere toplam 413.000 nüfuslu bu butik şehri, eski ve yeni yerleşim alanı olarak iki kısımda değerlendirmek mümkündür. Şehir merkezinde daha çok tarihi ve eski yapılar bulunurken, Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi ile kent merkezi arası 10 km’lik alanda hızlı ve yeni bir yapılaşma görülür.

Meriç, Arda ve Tunca nehirleri Edirne'den geçmektedir. Edirne merkezde deniz bulunmamakla birlikte 100 km uzaklıkta olan ilçeleri Keşan ve Enez, güzel sahilleri ve yazlıkları ile Saroz körfezine bakan gözde tatil beldelerine sahiptir. Butik özellikleri, tarihi kimliği ve ulaşım kolaylığı ile özellikle bahar ve ramazan aylarında yerli turistlerin genellikle günübirlik gezilerine ev sahipliği yapmaktadır. Çoğu transit geçiş yapmakla birlikte yılda yaklaşık 2 milyon kişinin yolu Edirne’den geçmektedir. 2022 yılı verilerine göre İstanbul’dan sonra en çok turistin geldiği şehir olan Edirne, özellikle komşu ülkelerden alışverişe gelenlerle yoğunluk yaşamaktadır.

Edirne’nin gezilip görülecek yerleri arasında başta Selimiye Camii gelmektedir. Mimar Sinan’ın bıraktığı 375 eser arasından “ustalık eserim” diye övündüğü bu şaheser, gerçektende şehirde dolaşırken karşınıza çıktığında sizi kendisine hayran bırakacak kadar muhteşem mimari özelliklere sahiptir. Bu muhteşem eser, 2011 yılında UNESCO dünya mirası listesine giren, Türkiye’nin toplamda 10 adet tescilli kültür mirasından birisidir.

Selimiye Külliyesi dışında, Üç Şerefeli (burmalı) Camii, Eski Camii, II. Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, Bedestan ve Arasta Çarşısı, Şükrüpaşa Anıtı ve Tabyalar, Meriç ve Tunca nehirleri, tarihi köprüler, Kırkpınar Meydanı, Balkan Şehitliği ve Lozan Anıtının da bulunduğu Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Karaağaç Kampüsü gezilip görülmesi gereken önemli yerler arasındadır. Özellikle temmuz ayı başında yapılmakta olan ve 2022 yılında 661.’si gerçekleştirilen tarihi Kırkpınar yağlı güreşleri ise pek çok meraklısının olduğu geleneksel bir etkinliktir.

Trakya üniversitesi, Edirne’nin kültürel ve sosyolojik yapısında önemli bir yere sahip ve toplamda yaklaşık 43.000 öğrencisi ile ülkemizin marka değeri olan üniversitelerinden biridir. Trakya Üniversitesinin Edirne içinde dağılmış 6 yerleşkesi vardır (yeni rektörlüğün ve tıp fakültesinin bulunduğu Balkan Yerleşkesi (ANA YERLEŞKE), Ayşekadın Yerleşkesi, Eğitim Fakültesi-İsmail Hakkı Tonguç Yerleşkesi, Mühendislik Fakültesi ve Teknik Bilimler MYO-Prof.Dr. Ahmet T. Karadeniz Yerleşkesi, Mimarlık Fakültesi-Makedonya Yerleşkesi ve eski rektörlüğün bulunduğu Güzel Sanatlar Fakültesi-Karaağaç Yerleşkesi). Öğrenciler ve aileleri için özellikle İstanbul’a yakın olması, asayiş sorunun olmaması ve genel olarak rahat edebilecekleri bir şehir olması önemli tercih sebepleri arasındadır. Özellikle okulların açıldığı dönemlerde kiralık ev bulmak önemli bir sorun olabilse de yeterli kapasitede devlet yurdu ve bir çok özel yurt mevcuttur.

Edirne karasal bir iklime sahiptir. Balkanlardan gelen soğuk hava akımları ile kışları oldukça soğuk, yazları ise oldukça sıcaktır ancak nem miktarı düşük olduğu için güneşin altında kalmadıkça aşırı bunaltıcı değildir.

Edirne’de havaalanı bulunmamaktadır. En yakın havaalanı Tekirdağ Çorlu’da olup, Edirne’ye 125 km uzaklıktadır. İstanbul’dan gündüz saat başı şehirlerarası otobüsler ile Edirne’ye gelmek mümkündür. Otobüs yolculuğu, gişelere kadar normal bir İstanbul trafiği varsa TEM (=Avrupa otoyolu= Otoyol 3= O-3) üzerinden toplam 2,5 saat sürmektedir. Yapımı son aşamaya gelen Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren projesi ile bu sürenin 1,5 saate inmesi planlanmakta ve Edirne’ye ulaşımın daha rahat ve kolay olması beklenmektedir. Otomobil ile İstanbul’dan Edirne’ye gelmek için iki alternatif vardır:

1. Alternatif: Altunizade-15 Temmuz Şehitler Köprüsü-Zincirlikuyu Metrobüs hattı E5 yolu üzerinden-Silivri-Çorlu-Lüleburgaz-Babaeski-Havsa-Edirne E5 yolu istikametidir. Ücretsiz olan bu yol, şehir içi geçişleri ile daha fazla görülecek yere sahip olmakla birlikte, mavi renkli Edirne tabelalarını takip ederek yaklaşık 4 saat sürmektedir.

2. Alternatif: Kavacık-Fatih Sultan Mehmet Köprüsü-Seyrantepe TEM yolu üzerinden-Hadımköy gişeleri ve TEM otoyolu istikametidir. Gişelerden sonra ücretli olan bu yol yeşil renkli Edirne tabelaları takip edilerek yaklaşık 2,5 saat sürmektedir (Hadımköy-Edirne arası TEM otoyolu geçiş ücreti 2022 yılı için 18,50 TL'dir. Mahmutbey-Edirne gişeler arası 212 km olup, gişeler arası giriş çıkış süresine göre hız tahdit uygulaması yapılmaktadır. Bu nedenle otomobillerin bu yolu 1,5 saatten önce bitirmemesi önerilir). Bu yol üç parça olarak düşünülürse; ilk 70 km Tekirdağ ayrımına kadar iki şeritli, ikinci 70 km Lüleburgaz-Hamitabat ikiz termik santraline kadar üç şeritli ve son 70 km ise Edirne’ye doğru yine üç şeritli ve trafiği oldukça tenha bir yoldan ibarettir. Ülkemizi Avrupa’ya bağlayan bu transit yol, ülkemizin ilk yapılan (1987-1994) otoyollarından biridir. Yol boyunca bir kaç mola yeri bulunmaktadır. 

En doğru izlenimler kendi gördüğünüz ve yaşadıklarınız olmakla beraber, şehrin bazı fotoğrafları aşağıda yer almaktadır. Edirne, beğenmediğiniz bazı yönleri olabileceği gibi gördükten veya yaşadıktan sonra ayrıldığınızda mutlaka özleyeceğiniz ve ismini duyduğunuzda hatırasını hissettiğiniz bir şehir olarak kalacaktır (Abdullah AKGÜN).


Bu içerik 27.04.2013 tarihinde yayınlandı ve toplam 11423 kez okundu.